20 Ekim 1921 tarihli Ankara İtilâfnamesi, Türk-Fransız münasebetlerinde bir yakınlaşma doğurmuştu. Ancak, Lozan görüşmelerinde Fransa'nın Osmanlı borçları ve Türkiye'deki yatırımlar konusundaki olumsuz tavrı Yusuf Kemal-Franklin Boullioun Antlaşması'nın getirdiği yakınlaşmayı zedelemiştir.
Lozan sonrasında, Türkiye ile Fransa arasında ki uyuşmazlık konuları;
• Türkiye-Suriye Sınır Meselesi,
• Osmanlı borçları,
• yabancı okullar,
• Adana-Mersin Demiryolu Meselesi ve
• Bozkurt-Lotus davası olmuştur.
1921 tarihli Ankara İtilâfnamesi'nin sekizinci maddesinde, antlaşmadan sonraki bir aylık dönemde Türkiye-Suriye sınırının, kurulacak karma komisyon tarafından tespit edileceği öngörülmüştür. Fakat komisyon ancak 1925'te toplanabilmiş ve bir karar veremeden dağılmıştır.
18 Şubat 1926'da Halep'te parafe edilen ve 30 Mayıs 1926 tarihinde imzalanan Türk-Fransız dostluk antlaşmasında, Türkiye-Suriye sınırı tespit edilmiş, Türkiye ile Fransa arasındaki genel konularda da bir uzlaşma sağlanması imkânı elde edilmiştir.